Lin Beifan tamamen yıkılmıştı!
Uyandığında, kendisini başka bir dünyaya nakledilmiş, adını, yaşını ve görünüşünü paylaşan bir imparatorun hayatını devralmış olarak buldu.
Kulağa oldukça hoş geliyordu ama burası sayısız ulusla ve dövüş sanatları uzmanlarıyla dolu bir dünyaydı.
Çıkarları uğruna kılıçlarını ve mızraklarını çarpıştıran, sürekli birbirlerine karşı savaşan çok fazla ülke vardı.
Yüce becerileri ve tuhaf mizaçlarıyla, sizden hoşlanmadıklarında başınızı kesmeye hazır çok sayıda uzman vardı.
Bu dünyada hanedan değişiklikleri endişe verici bir sıklıkta meydana geliyordu.
Bazı istatistikler, bu ülkelerin yönetici sınıfını her 20 yılda bir değiştirme eğiliminde olduğunu göstermiştir.
Devletin başı olan İmparator genellikle gömülecek bir yeri olmadan ölür.
Küçük bir krallığın yeni tahta çıkmış bir imparatoru olarak, şimdiden böyle bir krizle karşı karşıyadır.
Yurtdışında, büyük uluslar her an istila etmeye hazır bir şekilde beklemektedir.
Yurt içinde, nüfuzlu soylu aileler ekonomiyi ve insanların geçim kaynaklarını kontrol ederek vatandaşların servetini yağmalamaktadır.
Dışarıdaki savaş dünyasında, orman haydutları dağları kendilerine mal ediyor, öldürüyor ve yağmalıyorlardı.
Sarayda, devlet işlerini kontrol eden, dıştan itaatkâr ama içten meydan okuyan, ona, genç İmparatora tepeden bakan hain ve dalkavuk memurlar vardı.
Bu başlangıç gerçekten çok zordu!
Tek tesellisi, rahmetli sözde babasının ona biraz güç bırakmış olmasıydı; aksi takdirde kaçmayı düşünebilirdi!
Tam o sırada Lin Beifan’ın zihninde bir ses yankılandı.
Ding! Tebrikler oyuncu, İmparatorluk Sandbox Oyunun artık çevrimiçi!
Bu da ne? Lin Beifan’ın düşünceleri kıpırdandı ve zihnine bir bilgi akışı girdi.
Lin Beifan hoş bir şaşkınlık yaşadı: Bu aslında ben göç etmeden önce oynadığım İmparatorluk Sandbox Oyunu ve benimle birlikte göç etti, hatta mutasyona uğradı! Altın parmağım geldi! Haha! (TLN: Altın parmak hiledir)
Bu, oyuncuların ulusal kaynakları makul bir şekilde harekete geçirerek ve tahsis ederek uluslarını büyütüp güçlendirebilecekleri bir sanal alan oyunudur.
Göçünün ardından, gerçekliğe yansıyan bir mutasyon meydana geldi.
İşlevler büyük ölçüde aynı kaldı, ancak bir özellik daha eklendi: ulus ne kadar güçlüyse, o da o kadar güçlü oldu.
Ding! Oyuncu, şu anki kimliğin Xia Krallığı İmparatoru. Mevcut ulus Xia Krallığı’na bağlanmak ister misiniz?
Evet! Lin Beifan tereddüt etmeden cevap verdi.
Ding! Bağlanma başarılı. Oyuncunun gücü artık Xia Krallığı’nın ulusal gücüyle senkronize olacak. Ödül: Doğuştan Gelen Alem Gerçek Qi seviyesi gücü!
Bir anda, Lin Beifans’ın bedeninden güçlü bir kuvvet geçti.
Lin Beifan’ın gücü hızla yükseldi, yüzlerce kat arttı, edinilen bariyeri aştı ve Doğuştan Gelen Âlemin güçlü bir uygulayıcısı haline geldi.
İçinde kabaran gücü hisseden Lin Beifan son derece heyecanlıydı: Ben artık bir Doğuştan Usta’yım, haha!
Bu dünya, xiulian uygulama seviyelerini 4 ana alem ve 10 derece olarak sınıflandırır.
Kazanılmış Âlem: Üçüncü sınıf, İkinci sınıf, Birinci sınıf
Doğuştan Gelen Alem: Gerçek Qi, Astral Qi, İmparatorluk Qi
Göksel Âlem: Büyük Usta, Büyük Usta, Yüce Büyük Usta
Boşluk Aşkınlık Âlemi: Dünyevi Ölümsüz
Bunların arasında, Kazanılmış Âlemin dövüş sanatçıları bu dünyadaki ana akımdır ve %99’unu oluşturur.
Doğuştan Gelen Âlemin dövüş sanatçıları halihazırda güçlü ve bir bölgeye hükmedebilecek kapasitede kabul edilebilir. Bunlar genellikle çeşitli grupların mezhep liderleri veya yaşlı düzeydeki figürleridir.
İmparatorluk sarayına yerleştirilirlerse, on binlerce askeri yönetebilecek generaller olurlar.
Göksel Âlemin dövüş sanatçıları bu dünyanın en üst düzey güç merkezleridir. Tek bir kişi binlerce kişilik bir orduyu, hatta bütün bir düşman ulusu bile yenebilir.
Boşluk Aşkınlık Âleminin güç merkezlerine gelince, onlar uzaktan hayranlık duyulan ama ulaşılamayan efsanelerdir.
Dolayısıyla Lin Beifan’ın artık güçlü bir figür olarak kabul edildiği söylenebilir.
Efsanevi dövüş sanatları becerilerine sahip olmamasına ve diğer Doğuştan gelen güç merkezlerine kıyasla biraz daha aşağı görünmesine rağmen, Kazanılmış Âlemin dövüş sanatçılarını birkaç saniye içinde kolayca alt edebilir.
Tehlikeyle karşılaştığında karşılık verecek araçlardan yoksun değil.
Ding! Oyuncuların gücü artık ulusal güçle senkronize oldu! Ulusal güç azalsa bile, oyuncuların gücü asla gerilemeyecek. Lütfen sıkı çalışmaya devam edin!
Bu çok iyi! Lin Beifan memnuniyetle başını salladı.
En çok korktuğu şey, ulusal gücün azalmasıyla birlikte kendi gücünün de azalmasıydı.
Ama şimdi, onu geride tutacak hiçbir endişe olmadan, sonuna kadar eğlenebilirdi.
Sonra Lin Beifan’ın zihninde devasa bir 3D model canlandı.
Bu, içinde yaşadığı ülkenin kum havuzuydu; göklerden yere ve insan dünyasına kadar her şey kristal berraklığında ayrıntılarla görülebiliyordu.
Gerekirse, daha yakından bakmak için yakınlaştırma yapabilir, bireylerin her yüz özelliği en ince ayrıntısına kadar işlenebilirdi.
Kum havuzunun altında, ayrıntılı bilgilerin yer aldığı bir bölüm vardı.
İmparatorluk Kum Havuzu (Başlangıç Seviyesi)
Bölgesel Alan: 320.000 mil kare (Ekilebilir arazi: 80.000 mil kare)
Yerli Kaynaklar: 30,5 milyon tael (1 demir madeni, 1 kömür madeni, 1 bakır madeni)
Nüfus 3,22 milyon (Varlıklı insanlar %1, Sıradan insanlar %18, Yoksul insanlar %71)
Askeri Güç: 300.000 (2 Innate seviyesi uzman, 200 dövüş sanatçısı)
Kapsamlı Ulusal Güç: 345 (küçük krallık seviyesi)
(Not: Oyuncunun ülkesi küçük krallık seviyesinde olduğu için, İmparatorluk Kum Havuzu Başlangıç Seviyesi formundadır ve oyuncu sadece yeraltı kaynaklarını harekete geçirebilir! Ülke seviyesi yükseldikçe, İmparatorluk Kum Havuzunun yetenekleri kademeli olarak açılacaktır!)
Lin Beifan şaşkınlıkla haykırdı, Bu özellik inanılmaz, tüm ulusu izlememe olanak sağlıyor! İmparatorluk sarayından ayrılmadan, dünyada olup biten her şeyi öğrenebiliyorum!
Düşüncelere dalmış bir halde, kendi gücünü hızla arttırmak için bu hileyi nasıl kullanacağını düşünüyordu.
O anda, yaşlı bir hadım, bir grup insan eşliğinde içeri girdi ve usulca seslendi, Majesteleri, sabahki mahkeme oturumuna hazırlanma zamanı. Kalkma vakti!
Liu soyadlı bu yaşlı haremağası Liu Eunuch olarak biliniyordu ve Doğuştan Gerçek Qi seviyesinde bir ustaydı. Kendisine bir evlat gibi davranılırdı ve rahmetli babasının ona bıraktığı koruyucu güçtü.
Pekâlâ, kalkıyorum! Lin Beifan kalktı, yıkandı, ejderha cübbesini giydi ve ardından saraya gitti.
Majestelerine selamlar, çok yaşa İmparator, çok yaşa, sonsuza dek çok yaşa!
Sadık tebaam, başlarınızı kaldırın!
Teşekkürler, Majesteleri!
Lin Beifan kayıtsız bir ifadeyle sivil ve askeri yetkilileri izledi.
Her biri, genç İmparator olarak onun otoritesini zayıflatmayı amaçlayan kendi art niyetlerini barındırıyordu.
Güvenebileceği sadece iki kişi vardı: şu anki Başbakan Xiao Guoliang ve Büyük General Chai Yulang. Onlar rahmetli babasının yeminli kardeşleriydi, öz kardeşler kadar yakındılar ve ona yardım etmek için geride bırakılmışlardı.
Bu iki sadık bakan, ejderha tahtında oturan Lin Beifan’a rahatlama ve memnuniyet ifadeleriyle baktılar.
Eğer rapor edilecek bir konu varsa şimdi konuşun; yoksa divan dağılmıştır! Haremağası Liu duyurdu.
Majesteleri, bu bakanın bir raporu var. Mo Krallığı’ndan elçiler görüşmek için geldiler! Ayin Bakanı yüksek sesle seslendi.
Saraydaki sivil ve askeri yetkililerin yüzleri değişti ve atmosfer aniden gerginleşti.
Mo Krallığı, Xia Krallığı ile sınır komşusu olan bir ülkedir. Küçük bir krallık olarak kabul edilse de, kapsamlı gücü Xia Krallığı’nınkinden çok daha güçlüdür.
İki ülke sık sık sürtüşme ve çatışmalar yaşar, bu da sınırı son derece gergin hale getirir.
Lin Beifan tahta yeni çıkmıştı ve siyasi durum istikrarsızdı. Bu zamanda yaptıkları ziyaret kesinlikle bir kötü niyet göstergesiydi.
Lin Beifan sakin bir ifadeyle, “Girişini duyurun!” dedi.
Yorumlar