O sırada ortada yürüyen bir yaşlı yavaşça konuştu: “İmparatorluk sınavı ve dövüş sınavı yüzünden olmalı! Büyük Xia her yerden yetenekleri toplamak için bu sınavları düzenlemeye hazırlanıyor. Katılmak için burada olmalılar!”
“Ama efendim, burada o kadar çok yetenek var ki!” dedi berrak sesli, maskeli bir genç kız.
“İster imparatorluk sınavı ister dövüş sınavı olsun, işe alınacakların sayısı sınırlı. Bu insanların çoğu hiçbir şey elde edemeyecek. Neden hala katılmak için geliyorlar?”
“Bunun doğa kanunlarıyla bir ilgisi var,” diye iç geçirdi yaşlı adam.
“Cennetin yolu fazlalıktan almak ve eksik olana vermektir. İnsanlığın yolu ise eksikten alıp fazlaya vermektir. Dolayısıyla… güçlü olan her zaman güçlenir ve zayıf olan her zaman zayıflar! Büyük Xia dünyanın en güçlü ülkesidir ve yeteneklere olan çekiciliği karşı konulmazdır! Bu yüzden buraya gelmeleri şaşırtıcı değil!”
Herkes biraz anlayışla başını salladı.
Yaşlı adam sözlerine şöyle devam etti: “İnsanlığın gidişatındaki bu dengesizlik nedeniyle, biz Mohistler evrensel sevgi ve saldırmazlık ilkelerimize bağlı kalmalıyız ki insanlar hayatta kalabilsin.”
“Üstat, çok şey öğrendik!” Kalabalık alçakgönüllülükle başını salladı.
“Ama efendim, Büyük Xia İmparatoru bu ziyaretimizde bizi kabul edecek mi? Onun bir tiran olduğu söyleniyor! Tahta çıktığından beri topraklarını genişletiyor, düzinelerce savaş yapıyor. Endişeliyim…”
“İnsan çabası belirleyici faktördür. Onunla tanışmalıyız!” Yaşlı adam sakalını sıvazladı, gözleri parlıyordu. “Büyük Xia İmparatoru’nun acımasız bir tarafı olabilir, ama aynı zamanda büyük bir sevgi tarafı da var! Onun yönetimi altında halk barış ve memnuniyet içinde yaşıyor, ulus refah içinde ve insanlar huzur içinde! Eğer fikirlerimizi kabul ederse, düşüncelerinde ufak bir değişiklik bile tüm dünyanın yararına olacaktır!”
Bilmeden Büyük Xia imparatorluk sarayının önüne geldiler ve bir ziyaret kartı sundular.
Kısa bir süre sonra Lin Beifan kartı aldı ve biraz şaşırdı, “Mohistler mi geldi?”
Lin Beifan, Mozi tarafından kurulan ancak bir mezhep şeklinde varlığını sürdüren bir okul olan Mohistleri çok iyi tanıyordu.
Mohist öğrenciler evrensel sevgi ve saldırmazlık ilkelerine bağlıydı, makine mühendisliğinde yetenekliydiler ve şövalyece davranmayı, zayıflara yardım etmeyi ve güçlülerle savaşmayı severlerdi, bu yüzden onlara genellikle “Mohist şövalyeler” denirdi.
En sevdikleri faaliyet, eyaletler arasında seyahat ederek ‘barış’ hakkındaki fikirlerini yaymaktı.
İnsanlar arasında eşitliği savunuyor, saldırgan savaşlara karşı çıkıyor, savurganlığa karşı tutumluluğu teşvik ediyor ve diğer şeylerin yanı sıra doğal yasaları anlamaya değer veriyorlardı.
Ancak, fikirleri yöneticilerin ihtiyaç duyduğu şeyler değildi, bu yüzden hiçbir devlet onları kabul etmedi.
Beklenmedik bir şekilde ona gelmişlerdi.
“Girişlerini duyurun!”
…….
Kısa bir süre sonra yaşlı adam grubu içeri aldı.
Lin Beifan’ın önünde ne kölece ne de zorbaca eğildiler ve şöyle dediler: “Mohist lider Chu Tianming, Mohist müritleriyle birlikte Majestelerini selamlıyor. Çok yaşa İmparator!”
Diğerleri hep bir ağızdan “Selamlar, Majesteleri, çok yaşa İmparator!” dedi.
“Lütfen, formalitelere gerek yok!”
Lin Beifan eliyle bir işaret yaptı ve gülümsedi, “Mohistleri uzun zamandır duyuyorum! Yaptığınız işe büyük hayranlık duyuyorum. Lütfen oturun.”
“Teşekkür ederim, Majesteleri!” diyerek hep bir ağızdan yerlerine oturdular.
Bu, her iki taraf için de birbirlerini ölçüp biçmek için ilk fırsattı.
Lin Beifan bu Mohist öğrencilerinin hepsinin doğuştan üstat olduğunu ve hiçbirinin 30 yaşından büyük olmadığını, üstelik hepsinin genç doğuştan üstatlar olduğunu görünce şaşırdı.
Gençlik potansiyel demekti; en iyi dönemlerindeydiler ve gelecek vaat ediyorlardı.
Mohistlerin onları yetiştirmeyi nasıl başardıklarını merak ediyordu. Bir zamanlar özellikle eğitim alanında Konfüçyüsçü okulla aynı seviyede görülmelerine şaşmamak gerekirdi.
Lin Beifan’ı en çok şaşırtan şey, Büyük Usta seviyesinde bir güç merkezi olduğu ortaya çıkan mevcut Mohist lideri Chu Tianming’di.
Gerçek gücünü uzun yıllar boyunca saklamayı başarmıştı ve bu konuda oldukça derindi.
Lin Beifan Mohist grubunu ölçüp biçerken, onlar da onu değerlendiriyordu.
Şok olmuşlardı. Lin Beifan’ın herkese verdiği ilk izlenim çok genç olduğuydu!
Onlarla hemen hemen aynı yaşta görünüyordu!
Oysa onlar henüz tanınmıyorken, o çoktan geniş toprakları fethetmiş, bir numaralı İmparatorluğu kurmuş ve dünyanın en önde gelen İmparatoru olmuştu.
Onunla kıyaslandıklarında, birdenbire kendi başarılarından utanmaya başladılar.
Bu genç öğrenci grubunun arasında 18 yaşlarında görünen maskeli bir genç kız vardı. Güzel gözleri merakla Lin Beifan’ın üzerine dikilmişti.
O anda Lin Beifan gülümsedi ve “Mohist okulunuzun mekanik cihazlar sanatında üstün olduğunu duydum. Benim için bir şeyler gösterebilir misiniz?”
“Majesteleri, lütfen bize emredin. Reddetmeye cesaret edemeyiz!” Yaşlı Chu Tianming genç öğrencilerden birine başıyla işaret etti.
Öğrenci öne çıktı, Lin Beifan’ın önünde eğildi ve ardından tahta bir kuş çıkardı.
Yorumlar